BİZİ NE MUTLU EDİYOR?
Para mı dediniz? Yanıldınız! Temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra gelen gelir artışı, mutluluk duygusunu artırmaya yaramıyor. İyi bir eğitim mi, ya da zekâ mı? O da değil. Gençlik ve güzellik? Yine olmadı. ABD’ de yapılan son bir araştırma, 20-24 yaş arası gençlerin ayda ortalama 3.4 gün, buna karşılık 65-74 yaş arası yaşlıların ayda ortalama 2.3 gün mutsuz olduğunu göstermiş. Peki ya evlilik? Evlilerin bekârlardan daha mutlu olduğu bulunmuş, ama bu iş biraz karışık. Güneşli günler mi yoksa mutluluk kaynağı? Sizce Adanalılar Karslılardan daha mı mutlu? Eğer öyleyse, güneşi daha fazla gördüklerinden midir dersiniz?
Illinois Üniversitesinden Diener ve Seligman’ ın yaptıkları bir araştırma, mutlu kişilerin en büyük mutluluk kaynağının, arkadaşlarına ve ailelerine bağlılık ve onlarla geçirdikleri zaman olduğunu ortaya koymuş. Uzun yıllardır mutluluk üzerinde çalışan Diener, Şunu iyi bilin ki, hiçbir şey başkalarıyla ilişkiler, yakın insani bağlar ve sosyal destek kadar mutlu etmiyor, diyor.
Psikolog Lyubomirsky mutluluğu artıran etkenler üzerinde geniş çaplı bir araştırma yürütüyor. Lyubomirsky’ ye göre, mutluluğu artıran etkili yolların başında, hayatınızda varlığından ötürü şükran duyduğunuz şeyleri bir günlüğe kaydetmek. Altı hafta boyunca haftada bir sahip oldukları değerli şeyler üzerinde düşünerek bir listesini çıkaranların hayatlarından memnuniyetleri önemli ölçüde artmış. Bir başka psikolog Emmons ise, sahip olduklarının değerini bilmenin, bedensel sağlığı, enerji düzeyini, ağrı ve yorgunluk halini azalttığını bulmuş.
Mutluluğu artıran etkenlerden bir başkası da, başkalarına ilgi göstermek ve yardımseverlik. Bir bakım evini ziyaret etmek, arkadaşının çocuğunun ev ödevine yardım etmek, komşusunun torbalarını taşımak, büyük anneye mektup yazmak gibi. Haftada en az böyle 3 davranışta bulunmak Lyubomirsky’ e göre mutluluk duygusunu önemli ölçüde artırıyor. Seligman da, kişinin minnet duyduğu birini ziyaret edip teşekkür etmenin en büyük mutluluk kaynağı olduğunu söylüyor. Ancak Seligman’ ın mutluluk reçetesinde en önde geleni, güçlü yönlerinizi belirlemek ve bunları hayatınıza yansıtmak için yollar bulmak. Psikolog Peterson, -Verici olmak insanın kendini iyi hissetmesini sağlar. Birinin hayatında bir fark yaratmak, onlara ilgi göstermek insanın hayatına anlam kazandırır, - diyor.
Peterson’ ın incelediği tüm mutluluk artırıcı uygulamaların ortak noktası başkalarıyla bağ kurmaya yönelik olmaları. Bu da mutluluk biliminin en önemli bulgusu sayılıyor. -Hemen hemen herkes başkalarıyla birlikte olduğu zaman mutlu olur, diyor Csikszentmihalyi. Peki, bütün bu mutluluk alıştırmaları işe yarıyor mu gerçekten? Karamsar birinin bardağın yarısının dolu olduğunu görmesini sağlıyor mu? Yalnız adamın birden bire insansız yapamamasına neden oluyor mu? Lyubomirsky bunun mümkün olabileceğini söylüyor. -Mutluluk her gün kendinizi yeniden adamanız gereken bir amaçtır. Mutluluk inancını her gün yeni baştan kurmak gerekir.
Sonra da araştırmalarına dayanarak daha mutlu bir hayat için sekiz strateji sunuyor:
1. Hayatınızdaki nimetlerin değerini bilin. Haftada bir gün hayatınızdaki 3-5 güzel şeyi kaydedin. Listenizi sürekli geliştirin. Bunlar menekşenizin yeni bir çiçek açmasından tutun çocuğunuzu ilk adımını atmasına kadar her şey olabilir.
2. İyilik yapın. Kuyruktaki yaşlı bir kadına sıranızı verin. Haftada bir güzel yemekler yapıp insanlarla paylaşın.
3. Hayatın zevklerinden yararlanın. Anlık zevklere ve güzelliklere dikkat edin. Olgun bir meyvenin tadını çıkartın ya da güneşin sıcaklığını hissedin.
4. Koruyucu meleğinize teşekkür edin. Kendisine borçlu olduğunuzu düşündüğünüz biri varsa, teşekkür etmeyi ertelemeyin.
5. Bağışlamayı öğrenin. Sizi kırmış ya da aldatmış birine, kızgınlığınızı unutup, bağışlayıcı bir mektup yazın.
6. Dostlarınıza ve ailenize zaman ayırın. Mutlu olmayı sağlayan, nerede yaşadığınız, unvanınız hatta sağlığınız değil, sağlam kişisel ilişkilerdir.
7. Bedeninize iyi bakın. İyi bir uyku, egzersiz, gülmek ve kahkaha atmak, iyi hissetmenizi sağlar.
8. Stresle ve zorluklarla başa çıkma yolları geliştirin. Güçlükler karşısında dirençli olmanın yollarını öğrenin.
Son söz yine Seligman’dan: Merak ya da öğrenme isteği gibi zihinsel özelliklerin mutlulukla fazla ilgisi yoktur. Mutluluğu sağlayan, iyilik yapmak, değerbilirlik ve sevgi gibi insani erdemlerdir.